Benim Adım Kırmızı
16. yüzyıl İstanbul'unda geçen bu polisiye roman, bir minyatür sanatçısının öldürülmesi etrafında şekillenir. Doğu ile Batı sanat anlayışlarının çatışmasını ustalıkla işleyen eser, Pamuk'un uluslararası ününü pekiştirmiştir.
Kelimenin Kraliyet Sarayı
16. yüzyıl İstanbul'unda geçen bu polisiye roman, bir minyatür sanatçısının öldürülmesi etrafında şekillenir. Doğu ile Batı sanat anlayışlarının çatışmasını ustalıkla işleyen eser, Pamuk'un uluslararası ününü pekiştirmiştir.
Kars şehrinde geçen bu politik roman, bir şairin gazetecilik yapmak üzere bu küçük Anadolu kentine gelişini ve burada tanık olduğu siyasi-dini çatışmaları anlatır. Türkiye'nin doğu-batı çelişkisini en iyi yansıtan eserlerdendir.
1970'ler İstanbul'unda geçen bu aşk romanı, zengin bir genç olan Kemal ile uzak akrabası Füsun'un imkansız aşkını konu alır. Romanla birlikte gerçekte de açılan Masumiyet Müzesi, Pamuk'un edebiyat ile müzeciliği birleştiren benzersiz projesidir.
Eşi kaybolan avukat Galip'in İstanbul'da onu arayışını konu alan bu roman, aynı zamanda bir gazete yazarı olan kayınbiraderi Celâl'in yazılarıyla iç içe geçmiş bir kurguya sahiptir. Kimlik arayışı ve Doğu-Batı sorunsalı temel temalarıdır.
Bir kitabın okuyucularını dönüştürdüğü ve yeni bir hayata sürüklediği bu roman, otobüs yolculukları metaforu üzerinden Türkiye'nin toplumsal dönüşümünü anlatır. Postmodern anlatım teknikleriyle dikkat çeker.
Pamuk'un çocukluğunu ve gençliğini geçirdiği İstanbul'u anlattığı bu otobiyografik eser, aynı zamanda şehrin 20. yüzyıldaki dönüşümüne ve "hüzün" kavramına odaklanır. Fotoğraflarla zenginleştirilmiş benzersiz bir şehir portresidir.
Boza satıcısı Mevlut'un 1960'lardan 2000'li yıllara uzanan hayat hikayesi üzerinden İstanbul'un dönüşümünü anlatan bu roman, aynı zamanda göç, kentleşme ve aşk temalarını işler. Pamuk'un en uzun ve en kapsamlı romanlarındandır.
Pamuk'un Harvard Üniversitesi'nde verdiği Norton Dersleri'nden oluşan bu kitap, roman sanatına dair derinlikli bir incelemedir. Yazar, kendi deneyimlerinden yola çıkarak roman yazmanın inceliklerini ve okumanın keyfini paylaşır.
Pamuk'un ilk romanı olan bu eser, bir ailenin üç kuşağının hikayesi üzerinden Türkiye'nin modernleşme sürecini anlatır. Nişantaşı'nda yaşayan bir ailenin 20. yüzyıl boyunca geçirdiği dönüşüm, toplumsal değişimle paralel olarak işlenir.
Genç bir kuyu kazıcısının hayatını değiştiren gizemli bir kadınla ilişkisini anlatan bu roman, baba-oğul ilişkileri ve kader temalarını işliyor.
Pamuk'un New York Times için yazdığı yazılardan oluşan bu koleksiyon, yazarın dünya görüşünü ve edebiyat anlayışını yansıtıyor.
1901'de bir Osmanlı adasında patlak veren veba salgınını konu alan bu tarihi roman, modern Türkiye'nin doğuşuna ışık tutuyor.
Nobel konuşması da dahil olmak üzere Pamuk'un kişisel denemelerini içeren bu eser, yazarlık serüvenine içeriden bir bakış sunuyor.
17. yüzyıl İstanbul'unda geçen bu roman, bir Venedikli ile onun Osmanlı bilimadamı ikizinin ilginç ilişkisini konu alıyor.